Pazartesi - Cuma: 09.00 - 18.00
Cumartesi: 09.00 - 16.00
Pazar: Kapalı
Konak Mah. 1. Badem Sok. Lotus Plaza A Blok Kat: 3 Daire: A35 Nilüfer/Bursa
Pazartesi - Cuma: 09.00 - 18.00
Cumartesi: 09.00 - 16.00
Pazar: Kapalı
Konak Mah. 1. Badem Sok. Lotus Plaza A Blok Kat: 3 Daire: A35 Nilüfer/Bursa
Dr. Nuray Kuzukıran
Birden fazla yumurtanın aynı anda döllenmesi veya tek yumurtadan ikiye ya da daha fazla bölünen hücrelerin ayrı embriyolar oluşturması çoğul gebelik olarak adlandırılır. En sık görülen çoğul gebelik, ikiz gebeliktir. Çoğul gebelikler her 1000 gebeliğin 3’ünde gerçekleşir. Ancak son zamanlarda bu oran, üremeye yardımcı tüp bebek gibi tedavi yöntemlerinin uygulanması ile artış göstermektedir. Çoğul gebeliğin artmasındaki bir diğer etken ise gebelik yaşının ilerlemesidir. 35 yaşın üzerinde olan veya ailesinde çoğul gebelik bulunan kadınların çoğul gebelik geçirme olasılığı yüksektir.
Döllenmiş tek bir yumurtanın ikiye bölünmesi ile oluşan tek yumurta ikizleri, monozigot ikizler olarak da adlandırılır. Tek yumurta ikizlerinin aynı sperm ve yumurtanın genetik bilgisini taşımaları sebebiyle fiziksel özellikleri de aynı olur, dolayısıyla çoğu tek yumurta ikizini birbirinden ayırt etmek oldukça zordur. Her 250 gebeliğin 1’inde görülen tek yumurta ikizlerinde, yumurtanın döllenmeden ne kadar süre sonra ikiye bölündüğü de değişiklik yaratan bir faktördür. Döllenmeden sonraki ilk 72 saat içerisinde bölünme gerçekleşirse iki amniyon zarı ve iki plasenta oluşur. Bölünme 4 ila 8 gün arasında olursa iki amniyon zarı ve bir plasenta oluşur. 8. gün oluşan bölünmede ise bir amniyon zarı ve bir plasenta olur; bu durum monozigot ikizlerin %1’ini oluşturur. Ancak 8. günden sonra oluşan bölünmelerde, siyam ikizleri (yapışık ikizler) durumu ortaya çıkar.
İki ayrı yumurtanın ayrı iki sperm tarafından döllenmesi ile çift yumurta ikizleri oluşur. Genetik olarak aynı olmayan dizigot ikizler, dış görünüş olarak da birbirlerinden farklıdır. Çift yumurta ikizlerinin %30’u farklı cinsiyetlerde iken, %70’i aynı cinsiyette olabilir. Yapılan araştırmalara göre, çift yumurta ikizlerinin fiziksel özellikleri, aynı anne ve babadan farklı zamanlarda doğmuş çocuklardaki kadar farklı olabilir. Çift yumurta ikizleri, çoğul gebeliklerin yaklaşık %75’ini oluşturur.
4 veya daha fazla çocuğa sahip olan ya da 35 yaşın üstünde olan kadınların çoğul gebelik yaşama ihtimali, 20 yaş altında ve çocuğu olmayan kadınlara oranla 3 kat daha fazladır. Annenin boyu ve kilosu da çoğul gebeliğe etki eden bir faktördür. Uzun boylu ve daha kilolu olan kadınlarda çoğul gebelik görülme ihtimali daha yüksektir.
Kendisi çift yumurta ikizi olan bir annenin çoğul gebelik yapma olasılığı tekil gebelik yapma ihtimaline göre 2 kat daha fazladır. Bu da çoğul gebeliklerde genetik faktörlerin etkili olduğunu gösterir. Annenin ikiz olması, babanın ikiz olma durumundan daha etkilidir. Öyle ki, çift yumurta ikizlerinden biri erkek ise, bu kişinin çocuklarının ikiz olma ihtimali 125’te 1 oranda görülür.
Kısırlık ve gebe kalamama durumlarında uygulanan tedavi yöntemleri de çoğul gebeliklerin sayısını önemli ölçüde artırmıştır. Ancak 2010 yılında Türkiye’de yürürlüğe giren yeni kanun ile özel durumlar haricinde rahme birden fazla embriyo yerleştirilmesi yasaklanmıştır. Bu durum da tüp bebek yöntemi ile ortaya çıkan çoğul gebelikleri azaltmıştır.
Tekil gebeliklere göre çoğul gebelikte daha yüksek oranda erken doğum riski bulunur. Doğum; normal bir gebelikte 37 ila 42 hafta arasında gerçekleşirken, ikiz gebeliklerin %60’ında ve üçüz gebeliklerin %90’ında 37. haftadan önce gerçekleşir. Erken doğum aynı zamanda bebeklerin sağlıklı kiloda doğmamasına da sebep olur; bu durum da bazı sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Erken doğan bebekler kendi kendilerine solunum yapma ve enfeksiyonlara karşı dirençli olma konusunda sıkıntı yaşayabilir.
Gebelik zehirlenmesi olarak da bilinen preeklampsi, yüksek tansiyona sebep olduğu gibi böbrek ve karaciğeri de etkileyebilir. Anne idrarında protein tespit edilmesi ile teşhis edilebilen preeklampsi, anne kadar bebek sağlığını da tehlikeye atan bir durumdur. Bebek sayısı ile riskin daha da arttığı gebelik zehirlenmesinde, tek yumurta ikizine hamile olan anne adayları, çift yumurta ikizine hamile olan anne adaylarına göre daha fazla risk taşırlar.
Ultrason ile yapılan ilk görüntülemelerde ikiz bebek görülmüş olmasına rağmen, bir süre sonra bebeklerden biri görünmeyebilir. Bu durum “Kaybolan İkiz Sendromu” olarak adlandırılır. İlk üç ay içerisinde bebeklerden birinin gelişiminin durması ve kaybedilmesinden sonra hayatta kalan bebek genellikle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelir. Bu sendromun en yaygın belirtisi, sendrom yaşandığı sırada rahimden kan gelmesidir.
Genellikle tek yumurta ikizlerinde görülen transfüzyon sendromu, bebekler arasında damarsal geçişin olmasıdır. Bu durumda, bir bebeğe daha fazla kan akışı sağlanırken diğer bebeğe daha az kan akışı sağlanır. Buna bağlı olarak az kan akışı sağlanan bebekte gelişme geriliği ve kansızlık durumu ortaya çıkabilir.
Çoğul gebelikte görülebilecek diğer riskli durumlar da şu şekildedir:
Çoğul gebelik ile dünyaya gelecek olan bebeklerde doğumsal kusur riski, tekil gebelik ile doğan bebeklere oranla daha fazladır.
Kan hücresi yapımı çoğul gebeliklerde daha hızlı olduğundan demir ve folik asit ihtiyacı artar. Çoğul gebeliğe bağlı olarak kansızlık, tekil gebeliklere göre %10-20 daha fazla olur.
Gestasyonel diyabet (gebelik diyabeti) çoğul gebeliklerde daha sıklıkla görülür. Bu diyabet şekli, bebeklerde solunum sıkıntıları gibi bazı rahatsızlıklara yol açar.
Plasenta yüzeyinin ve rahmin tekil gebeliklere göre daha geniş olmasından dolayı doğum süresinde ve sonrasında kanama miktarı daha fazladır.
Çoğul gebeliklerde doğum şeklini belirleyen faktörler bebek sayısı, bebeklerin duruş şekli ve pelvis yapısıdır. Üçüz veya dördüz bebeklerde tercih edilen doğum şekli sezaryendir. Bununla beraber, ikiz doğumlarda bebeklerin başı ile gelmesi ve annenin pelvis yapısının dar olmaması normal doğuma olanak verir. Bebeklerin kiloları arasında %20’den fazla fark olması, bebeklerin bir buçuk kilodan az olması, baş ile gelmemesi, plasenta bozuklukları ve yapışık ikizler olması durumunda ise doğumun kesinlikle sezaryen olması gerekir.
Son yıllarda normal doğumda artan bir risk bulunmamasına rağmen, çoğul gebeliklerde sezaryen doğumlarında artış gözlenmiştir. Bunun sebebi ise hem anneyi doğum stresinden uzaklaştırmak hem de bebekleri doğum sırasında oluşabilecek risklerden korumaktır.
Her hamilelikte düzenli doktor kontrolü önemlidir. Ancak çoğul gebeliği bulunan annelerin doktor kontrolüne daha fazla önem vermesi gerekir. Kontroller, çoğul gebelik risklerini önlemek açısından önemlidir. Aynı zamanda, yapılan tahliller ile gereklilik görülen takviye ilaçlar kullanılmalı, varsa kansızlık ve diğer sağlık sorunlarına karşı önlem alınmalıdır.
Tekil gebeliklere göre çoğul gebeliklerde, anne adayları eğer çalışıyorsa daha erken izne ayrılmalıdır. Erken doğum riski annenin istirahati ile en aza indirilebilir.
Erken doğum riskini azaltan bir diğer faktör ise annenin bol su tüketmesidir. Bebeklerin büyüdükçe su ihtiyacı artacağı için, günde 2-2,5 litre su tüketilmesi annenin böbreklerinin sağlıklı çalışmasını olumlu yönde etkileyecektir.
Her hamilelikte olduğu gibi çoğul gebelikte de uyku düzenine önem verilmelidir.
Protein ve kalori ihtiyacı çoğul gebeliklerde daha fazladır. Anne adayının beslenmesine bu anlamda dikkat etmesi, gerekirse doktordan tavsiye alması önemlidir.
Hafta hafta gebelik testinde daha önce de belirttiğim gibi aşağıdaki testler yapılmaktadır. Özetle genel olarak bu testler yapılır. Annenin sağlık geçmişi, ailedeki hastalık öyküleri veya bebeğin gelişiminin durumlarına göre ek testler yapılabilir.
Sağlıklı bir gebelik için öncelikle yüksek derecede hormonlarınızın düzeylerinin değişeceğini, fizyolojik ve psikolojik değişimler olabileceğini ve bunların normal olduğunu kabullenmek gerekir. Bu süreçte mümkün olduğu kadar mental sağlığa önem vermeli, yediklerimize, içtiklerimize dikkat etmeli ve sigara ve alkolden kesinlikle uzak durmalıyız.
Gebelik takibi sürecinde çevreden söylenenlere dikkat etmemeli, her okuduğunuza inanmamalısınız. Aklınıza takılan her soruda gebeliğinizi takip eden doktorunuza sorularınızı yöneltebilirsiniz. Bu süreçte spor yapmak, sakinleştirici müzikler dinlemek ve değişen vücut yapınıza uygun olarak davranmak sizleri rahatlatacaktır.
Manyetik alanlardan uzak durmak, beslenmede doktor tavsiyesine uymak, bol su tüketmek hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı için oldukça önemlidir. Kafein içeren ürünleri olabildiğince azaltarak ağır yemeklerden kaçınmanız da rahat bir hamilelik geçirmek için önemlidir.
Gebeliğiniz boyunca bilmediğiniz bitki çaylarını ve ilaçları içmemek son derece önemlidir.
20. haftadan itibaren annenin bebek hareketlerini hissetmesi bebeğin sağlığı açısından bilgi vericidir ve tüm gebelik boyunca olabilecek kanama ve düzenli ağrılar (şiddeti ne olursa olsun) hemen doktorunuzla iletişime geçmenizi gerektirecek acil durumlardır.
Op. Dr. Nuray Kuzukıran’a soru sormak için formu doldurun!
Adding {{itemName}} to cart
Added {{itemName}} to cart